Türkiye’nin En Büyük Mushaf-ı Şerif Sergisi
Uzun zamandır restorasyonda olan Sultanahmet Medresesi, 2 Ağustos’u heyecanla bekliyor; zira önemli bir sergiye ev sahipliği yapacak. Özel koleksiyonlardan 99 el yazması mushaf-ı şerif sergilenecek. Tarihin birçok dönemine ait el yazması Kur’an-ı Kerim’lerin bulunacağı serginin önemli bir özelliği mushafların farklı coğrafyalara ve hat ekollerine ait olması.
Kuzey Afrika’dan Çin’e, Hindistan’dan Moğolistan’a bütün İslâm coğrafyasında kaleme alınmış mushafların birçoğu özel koleksiyonlarda olduğu için ilk kez bu sergiyle geniş kitleler tarafından görülebilecek. Serginin sanat danışmanlığını yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan, ziyaretçilerin İslâm hat sanatında ekol olarak kabul edilen Şeyh Hamdullah, Cafer-i Baysungurî Tebrizî ve Hafız Mustafa Şevki gibi önemli isimlerin imzalarını görebileceğini söylüyor.
Özcan, “Meşhur bir söz vardır, Kur’an Mekke’de indi, İstanbul’da yazıldı, Kahire’de okundu. Ama İstanbul haricinde dünya üzerinde mesela Kuzey Afrika’da, Pakistan’da, İran’da neler oldu? İşte bunları orijinal mushaflar üzerinde bu sergide görme imkânına sahip olacağız.” diyor.
Ziyaretçiler bir mucizeye tanıklık edecek
Üniversitede hat tarihi dersleri veren Özcan, Kur’an-ı Kerim’in, Nabati kavminin alfabesi kullanılarak yazıldığını, öncelikli amacın kaydetmek olduğunu, zaman içinde harekeleme sisteminin ortaya çıktığını anlatıyor. Kur’an muhafaza altına alındıktan sonra işin estetik boyutu devreye girmeye başlamış. İlk dönem Arap hattatların hakim olduğu yazı stilleri gelişmiş. Sergide bu ilk döneme ait Yakut üslubu mushaf da sergilenecek. Hat tarihinde buna Bağdat ekolü deniyor.
Timuri bir mushaf
Afganistan bölgesine ve 15. yüzyıla ait bir el yazması. Timur, dönemin kudretli devlet reisidir. Onun torunu Baysungur, hat ve tezhipte ‘Baysungur akademisi’ni oluşturacak kadar ileriye gitmiştir. O sıralar Osmanlı’da da Fatih Sultan Mehmed tahttadır…
Abbasi dönemi Kur’an’ı
15. asra kadar Arap hattatların usulleri hakimken, Şeyh Hamdullah’la beraber hat bayrağını Osmanlı Türk hattatlar alıyor. Ama bu süreçte hat farklı coğrafyalara, farklı şekilde yayılıyor. Mesela Kuzey Afrika ve İspanya’ya giden bir kol var ki Mağribi hattı olarak adlandırılıyor. Sergide Mağribi bir mushaf da yer alacak. Kufi yazının doğuya giden kolu, Meşrik Kufi hattı olarak anılıyor. Osmanlı hattının yani Şeyh Hamdullah ekolünün hakim olmasından önce Hindistan, Pakistan, Çin ve İran’da farklı ekollerde yazı stilleri gelişmişti. Sergide tüm bunların aralarındaki farkları görme imkanı bulunacak.
Şeyh Hamdullah’ın yazdığı Kur’an
Eserleri yakından inceleyen Özcan, bir detaya dikkat çekiyor: Farklı stillerde yazılsalar, farklı coğrafya ve zamanlarda olsalar da Kur’an-ı Kerim’in aynı olması. Her biri paha biçilemez sanat eseri olan mushafların daha önemli özelliğiyse böylesi bir mucizenin kanıtı olmaları.
2 Eylüle kadar devam edecek bu sergi Türkiye’nin en büyük Mushaf-ı Şerif sergisi olacak. Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı himayelerinde organize edilen sergiye Yıldız Holding de katkıda bulundu.
Sergide neler olacak?
Sergideki en eski Kur’an-ı Kerim sayfaları 9-10. yüzyıllara ait.
En yeni tarihli Kur’an,
1892 tarihini taşıyor.
Sergide kûfî, muhakkak, mağribî, reyhanî, sülüs, nesih ve gubarî yazı çeşitleriyle yazılmış Mushaflar sergilenecek.
Abbasî, Memlûk, Osmanlı, Selçuklu, Akkoyunlu-Türkmen, Safevî ve Kaçar dönemlerine ait eserler mevcut.
Osmanlı coğrafyasının yanında, İran, Irak, Mısır, Hindistan, Çin, Kuzey Afrika ülkeleri eserlerin derlendiği yerler.
16-19 yy’lara ait Osmanlı dönemi eserler serginin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Bunun yanında Abbasî ve Memlûk devri Kur’anlar’dan da hatırı sayılır örnek var.
Parşömen, bez ve kâğıt üzerine yazılmış nüshalar, tomar, sancak ve kitap formatıyla sergiyi gezenlerle buluşacak.
Önemli hattat imzaları: Şeyh Hamdullah, Mustafa Kütahî, Cafer-i Baysungurî Tebrizî, Mehmed Emin Üsküdarî, İbrahîm Rüşdî, Emrullah Şirazî, Ahmed Neyrizî, Seyyid Mehmed İsfahanî, Es-seyyid Mehmed Galib, Mehmed Şevki ve Hafız Mustafa Şevki sergide görülebilecek imzalar.
Kaynak: Zaman
Yorumlar