Her koleksiyonun kendine has bir kimliği var. Koleksiyon o kimlik çerçevesinde stil olarak tematik yapıda oluşur. İrna La Perle koleksiyonunda bunu en bariz şekilde görebiliyoruz.
Marka, Ortadoğulu bir giyim markası olmasına rağmen, bizden biri gibi. Özellikle tesettürlü hayat tarzını benimseyenler, daha elit, daha zarif, daha soylu ve ihtişamlı elbiseler görmek isteyenler için, İrna La Perle koleksiyonu bulunmaz bir örnek.
İrna La Perle koleksiyonunda klasik anlayışın yanı sıra modern çizgiler, gerek tek parça abiyelerde, gerek şalvar ve cepkenlerde meczedilmiş bir sanat harikası olarak görebiliriz.
İrna La Perle’nin yeni koleksiyonunda vurguladığı bu yorum, çoğu tesettür firmalarının kolayca stilize edilebileceği türden bir tasarım olmasa gerek.
Bu arada tesettür kültürünün; sıradanlığın ve varoş anlayışının dışında, bir zerafet ve asalet yarışı olduğunu da söylememiz mümkün.
İrna La Perle‘nin en büyük özelliği, kadın hatlarının ustalıkla gizlenmesi…
Bunda kullandığı kumaşların ve dikimin payı büyük diyebiliriz.
Abiyelerin, şalvarların ve hatta kıyafeti tamamlayan pelerin ve hırkaların birbiriyle uyumunu zarafet ve asaletin buluşması olarak izah edebiliriz.
Kumaşların seçimi kadar, renklerin, desenlerin ve motiflerin seçimini de aynı zihniyet ve aynı tasarım ekibinin bir yansıması olarak görebiliriz.
İrna La Perle başlı başına bir ekol. Aynı zamanda bir sanat ve büyük bir emek. Biraz yerel, biraz evrensel.
Sonuçta tesettür fikri bir inanca dayanıyorsa eğer bir özelliği de biz inanan kadınların zarif ve asil duygularımıza hitap etmesi gerekiyor. Tıpkı İrna La Perle koleksiyonunda olduğu gibi…
İnanan ve inancını yaşayan kadın herhangi bir kadın değildir. O açıdan da tesettürlü kadınlara ancak sultanlara layık böyle bir koleksiyon yakışır diyebiliriz.
İrna La Perle‘nin otantik izler taşıyan elbise ve şalvar modellerini biz çok sevdik. Koleksiyonu incelediğinizde siz de bize hak verecek misiniz?
Yorumlar