Tasarım Aşkı(!) Herkesi Sardı

Tasarım Aşkı(!) Herkesi Sardı

Moda Tasarımı

Son yılların gözde mesleği “Moda Tasarımcısı” olmak ya da olabilmek!..

Uzun süredir aklımı kurcalayan ama bir türlü yazıya dökemediğim bir takım sektörel sıkıntılarım var. İçinde bulunduğum sektörün gittikçe acımasızlaştığına mı yanayım yoksa mesleğimin, işi bilmez ama parası olan herkesin mesleği olduğuna mı?

Dünyayı kasıp kavuran moda kavramı biz de dahil olmak üzere hepimizi esir aldı. Bu gözle görülür bir gerçek. Hayatımızın merkezine tahtını kurdu. Kimi alışveriş yapmaktan kendini alıkoyamıyor, kimi trendlerin peşinde koşayım derken benliğini kaybediyor, kimi yemiyor içmiyor instagram da havalı gözükeyim derdine, aldığı pahalı markaları paylaşma rekoru kırıyor vs. maddeler uzar gider. Bakıyor ki takipçi sayısı artmaya başladı o zaman karar veriyor: “En iyisi ben tasarımcı olayım.”

Moda Tasarımcısı

O kadar kolay değil!

Baş koyduğu işe canı gönülden emek vererek yapanlara edecek bir lafım yok elbet. Sonuna kadarda başarıyla devam etsinler. Ama bu sektörün içinde yer alan bir tasarımcı olarak söylemeliyim ki, bizim meslek hiçte öyle gözüktüğü gibi kolay ve eğlenceli değil. Severek takip ettiğiniz isimlere özenerek “tasarımcı olmaya” karar verdiğiniz an bilmeniz gerekir ki, çok yorulacak ve çok çalışacaksınız. Şu hayatta her şeyin para olmadığının bilincinde olacaksınız çünkü para başarı satın almıyor. Eğitimi ve teknik donanımı olmayan bir çok kişi şuan sektörde sadece boy göstermekte. Oysa ki, eğitim hayatıma dönüp baktığımda oradan öğrendiklerim doğrultusunda mesleğimin ne kadar saygı duyulacak ve fedakarlık isteyecek bir meslek dalı olduğunu düşünüp heyecanlanırdım. Son 3 yıldır bu heyecan bende ne yazık ki kalmadı.

Moda Tasarımcılığı

Çünkü; mesleğim artık sokakta rastladığım neredeyse on kişinin dokuzunun mesleği olmuş. Çoğu tasarım hakkında hiçbir şey bilmiyor ne yazık ki! Bu doğrultuda da benim çok şeye itirazım var!..

“Özel tasarım” başlığı altında sunulacak ürünlerin malzemesinden eksiltip satış yapanlara itirazım var!

Bir işi icra ederken onu yarım yamalak yapanlara itirazım var! Dikişleri özensiz, kalıptan bihaber ürünlerin ederinden daha yüksek fiyatlarla piyasaya sunulmasına itirazım var! Moda diye, trend diye islami çizgiden çıkıp saçma sapan giyinenlere itirazım var! On binlerce takipçisi olan muhafazakar tasarımcıların moda ve trend başlığı altında bonesiz baş örtmelerine, küpelerinin gözükmesine, tayt gibi pantolon giyinmelerine, dirseklere kadar kollarının gözükmesine, boya küpüne dönen suratlarıyla bir çok kişiyi yanlışa sürüklemelerine itirazım var! Liste uzar gider…

Özenilecek bir mesleğiniz ve konumunuz varsa eğer, giyiminize, hal, tavır ve hareketlerinize olurundan daha fazla dikkat etmek zorundasınız. Daha fazla okumalı, daha fazla görmeli, daha fazla gezmelisiniz.

Moda Nedir

Tasarımcı Belli Bir Donanıma Sahip Olmalı

Bir tasarımcının; hayal gücü kuvvetli olmalı, iyi çizim yapabilmeli, kumaş ve renk bilgisi olmalı. Dikiş ve kalıp bilgisi ise olmazsa olmazlardan. Yapmak zorunda değilsiniz ama bilmek zorundasınız. Sağlam bir karaktere sahip olmalı ve takım ruhunu benimseyenlerden olmalısınız. Çünkü hiçbir başarıya tek başına ulaşamazsınız. Sağlam ve dinamik bir ekip bir işin en temel taşlarındandır. Tasarım adına bilinmesi gereken her şeyi bilmek zorundasınız. Ve daha nicesi…

Sizi severek takip eden insanlara doğru şekilde örnek olabilmek boynunuzun borcudur. Gittikçe kötüleşen bir dünya ile karşı karşıyayken, onu daha kötü ve yanlış göstermeye ne gerek var!… Modernizmin ve popülaritenin kurbanı olmaya lüzum yok.

Yazımı bu hafta bana gelen bir soru ile bitirmek istiyorum: “Moda fark edilmek mi olmalı yoksa imrenilecek bir Müslüman kadın portresi mi?” Seçim sizin…

Yorumlar

“Tasarım Aşkı(!) Herkesi Sardı” için 3 yanıt

  1. Aysun dedi ki:

    Çok güzel anlatmışsınız. Elinize, dilinize sağlık… 🙂

  2. ayse dedi ki:

    Helal olsun, cok guzel aciklamissiniz. Kaleminize saglik.

  3. Hacer Sucuoğlu Adıgüzel dedi ki:

    Çağla Hanım Selamlar,
    Lise yıllarından üniversite yıllarına kadar yüzlerce proje yaptım, kalıp dosyaların eve sığdıramıyorum, yıllarca İsmek ve Halk Eğitim’de öğretmenlik yaptım. Elhamdülillah iyi işler yapıyorum ama aynı şeyler zorumuza gidiyormuş ya pek bi rahatladım. Kimsenin işimde gözüm yokta canımı sıkan en saçma şey ise; geçen yaz zerre emeği olmayan yelek ve tuniklerin 300 tl den başlayan etiketlerle satılıp, alamayanların arkadaşların sırf popüler diye aynısından benden istenmesi olmuştu. Bu tecrübenin üstüne birde kendini bilmezlerin, baba parası ile modacı olanların taklitçisi olacaktım ya …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir