Neredeyse son 4-5 yıldır sofralarımızda yer vermeye çekindiğimiz, her geçen gün hakkında yeni bir söylenti ve haber çıkan en güncel konulardan biri tavuk. Beslenmemizde önemli yeri olan, protein ve B2, B6, B12 gibi vitaminlerden zengin olan tavuk nasıl oldu da bu kadar şaibeli hale geldi?

Hormon, antibiyotik, organik, serbest dolaşım derken pek çok sebeple tüketimi ve dolayısıyla güvenilirliği tartışılan tavuk hakkında hali hazırda 2 görüş bulunmakta. Bir grup tamamen duruma karalama kampanyası olarak baksa da bazı bilim adamları tavuk yetiştiriciliğinde var olan bu sorunların ciddi boyutlarından ve ileride sağlığı tehdit edici sonuçlarından bahsediyor.

İlk görüş tavuk yetiştirici firmalar ve Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu Danışma Kurulu’na ait. Bu görüşte tavukla ilgili söylenen her şey karalama olarak kabul ediliyor ve tüm iddialar reddediliyor.

• Tavuklar için uygulanan ıslah yöntemleri sonucu doğal bir ırk oluştuğunu yani genetiğiyle oynanmadığını, hormon kullanılmadığını,
• Bu ıslah yöntemi ile yumurtadan çıktıktan sonra 45-50 gün içinde kesime hazır olan, bol etli Broiler isminde marketlerde yerini alan yeni bir ırk yetiştiğini ifade ediyorlar.
• Broiler cinsinin en iyi şekilde büyümesi için özel bir karışım kullanıldığını, böylelikle 45 günde iyi beslenmiş ve bol etli kesime hazır bir tavuk haline geldiğini belirtiyorlar.
• Antibiyotik kullanımını büyütme ve gelişme faktörü olarak değil koruyucu olarak kullandıklarını, kesime 15 gün kala antibiyotik kullanımının kesildiğini belirtiyorlar.
• Tavukların kolay pişmesi ile ilgili olarak da modern tavukçulukta tavukların kümesten dışarı çıkmadığını, önlerine konulan yenleri yiyip yattıklarını bu nedenle kaslarının sertleşmediğini ve kolay piştiğini belirtiyorlar.

Bu görüşün tam tersi pek çok bilim adamının görüşü ise,

• 45 günde tavukların olması gerekenin nerdeyse 3-4 katı olmasının kullanılan hormon ve antibiyotikle ilişkili olduğu,
• Organik tavukların 81 günlük olmadan önce kesilmezken endüstriyel tavukların 45 gün gibi çok kısa sürede kesilmesinin doğru olmadığı yönündedir.
• Aynı zamanda endüstriyel tavuklar 15-20 dakika gibi kısa bir sürede pişmektedir. Bunun nedeni kollajen dokusunda meydana gelen bozulma olarak açıklanmaktadır. Ancak organik tavuklar pişmeye dirençli olan kollajen dokusu zarar görmediği için çok uzun sürede pişmekte ve kesimi uygun bir şekilde gerçekleşmektedir.

Bu noktada her iki görüşün de birbirine taban tabana zıt olduğunu görüyoruz. Bir uzman gözüyle değerlendirecek olursam, elbette pek çok gelişen yeni teknikle belli başlı hepimizin bildiği tavuk firmaları durumun şaibesini ortadan kaldırmak için mücadele veriyor ve tavuk ıslahı için uygun yöntemleri doğru bir şekilde kullanmaya çalışıyor. Ancak öncelikle bir beslenme uzmanı ve anne olarak gerek kendimiz gerek çocuklarımız için en sağlıklı olanı organik köy tavuklarının tüketimidir.