Hanımların Açık Gezmesinin Sorumluluğu Nedir?
Örtünme ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de geçen ayetlerde Cenab-ı Hak gayet açık bir şekilde mealen şöyle buyurmaktadır:
“Ey Peygamber! Hanımlarına kızlarına, ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerine alsınlar.”
(Ahzap, 33/59)
“Ey Habibim! mü’min erkeklere söyle, gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri içinçok temiz bir harekettir. Şüphesiz ki Allah (cc) kullarının ne yapacaklarından hakkıyla haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar. Ziynetlerini ise görünmesi zaruri olan kısımlar müstesna açığa vurmasınlar. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler.”
(Nur, 24/30-31)
Ayetten anlaşılacağı gibi, “ırz ve namusun korunması” örtünmenin bir hikmeti, aynı zamanda bir sebebi sayılmaktadır. Başları açık olan kadınlar ırz ve namuslarını muhafaza etseler de, bu Allah’ın emrine uygun bir koruma sayılmaz. Allah ve Rasulünün emrini dinlemediği için günaha girer, büyük bir sorumluluk altına girmiş bulunurlar. Al-i İmran Suresinde şu mealde bir ayet-i kerime yer alır:
“Ve bir günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı anarak günahlarını bağışlanmasını isteyenler, hem de yaptıkları günah da bile bile ısrar etmemiş olanlar, işte onların mükafatı, Rablerinden bir mağfiret ve ağaçları altından ırmaklar akan Cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Güzel amel yapanların mükafatı ne güzeldir.”
(Ali İmran, 3/135-136)
Demek ki, bir tevbenin kabul olması, bir günahın affa liyakat kazanması için hiç bir mazeret yokken o günahta ısrar edilmemesi şartı aranmaktadır. Bir insan sadece nefsini yenmediğini, çevresinin nasıl karşılayacağını bahane ederek aynı günahı işlemeye devam ederse ne olur? Bu hususta ki bir hadisin meali şöyle:
“Mü’min bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahtan el çeker, Allah’tan günahının affını dilerse kalbi o siyah noktadan temizlenir. Eğer günaha devam ederse, o siyahlık artar. İşte Kur’an’da geçen ‘günahın kalbi kaplaması’ bu mânâdadır.”
(İbni Mace, Zühd, 29)
Evet, “Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır” sözü mühim bir gerçeği dile getiriyor. Bir günahı işlemeye devam eden insan zamanla o günaha alışır, terk edemez bir hâle gelir. Bu alışkanlık onu gün geçtikçe daha büyük mânevî tehlikelere sürükler. Günahın âhirete ait bir cezasının olmayacağına inanmaya, hatta cehennemin bile olmaması gerektiğine kadar gider. Yani kalpte yer tutan o günah tohumu zaman içinde -Allah korusun- yeşillenerek bir zakkum ağacı haline dönüşebilir.
Böyle bir tehlikeye maruz kalmamak ve şeytanın telkinlerine kanmamak için, insanın bir an önce tevbeyi gerektirecek günahı terk etmesi gerekir. Böylece hem Allah’ın emrini her şeyin üstünde kabul ederek bir farz işlemiş olur, hem de bu hususta vesvese veren şeytanı reddetmiş olur. Zaten bir Müslüman, hem Allah’ın rızasını kazanmaya çalışacak, hem de bazı haramları işleyerek şeytanı küstürmeyecek, böyle bir şey mümkün değildir.
Başı açık olan hanımlar, ibadetlerin tesettürle yaparsa ibadetin sevabını tam alır. Ancak açık bulunduğu zamanlarda ki vebal yazılır, bu vebal de çoktur.
ben 16 yaşındayım ve 1 yıldır kapalıyım.annem ve bazları dışında başta babam olmak üzere çevremdekiler olumsuz yargıladılar karşı çıktılar .bende yıllarddır istiyodum istediğimi yaptım ,kapandım fakat açılma heveslerim var.bide kendimi sanki yakışıyor diye kapanmak istediğimi düşünüyorum .bu yüzden yakışmasa kapanmazdım galiba diye düşünüyorum.acaba ne yapsam?? pantolanda giydiğim bide diyorlar tam kapalı sayılmıyon yaşın erken….. acaba ne yapsam???
sakın açılma kardeşim Allah rızası için kapandıysan kesinlikle açılma tesettür kimse bakmasın diye takılır zaten sakın şeytana uyma unutmaki bunun Allah katında mukaffatı çok büyüktür açık ve kapalı arasında çok büyük farklar var sen açılma günahı çok büyük öbür dunyayı düşün ve sakın öyle bi hata yapma kardeşim kendinden başka kimseye zarar vermemiş olursun