Tesettürlü kadınlara hitap eden yeni bir dergi daha çıktı: Hesna. Derginin kurucuları Şenay Şaşmaz ve Aynur Erdem, “Bir kadının eşine ve çocuğuna göstermekten rahatsızlık duymayacağı bir dergi hazırladık.” diyor.

Son dönemde tesettür giyim sektöründe ardı ardına yenilikler yapılıyor. İnternetten online satış sisteminin yaygınlaşması, private shopping (üyelik gerektiren özel alışveriş sitesi) sitelerinin kurulması, tesettürlü kadınların giyim konusunda yaşadığı sıkıntıları dinlemek için firmaların toplantılar yapması bunlardan bazıları. Yine bu sektörde tesettürlü kadınlara hitap eden bir ‘yaşam tarzı dergisi olan Hesna. Kadın ve moda dergisi ama sektördekilerden biraz farklı. Tesettürlü kesime yönelik ayrıntılar var içinde. Hatta kıyafetlerde belli ölçülerin dışına çıkılmıyor. Zaten iddiaları, hemen her kesimden kadına hitap edebilmek…

Böyle bir dergi çıkarma fikri, uzun yıllardır kadın ve moda dergilerinde görev yapmış Şenay Şaşmaz ve çeşitli gazetelerin hafta sonu eklerinde çalışmış Aynur Erdem’in fikri. Tanışıklıkları uzun yıllar öncesine, aynı kurumda çalıştıkları döneme dayanıyor. İş hayatında yolları ayrılmış ama dostlukları hiç bitmemiş. “Çevremizde çok tesettürlü kadın vardı. Dost ortamında her zaman kıyafet bulamadıklarını söylüyorlardı. Böyle bir derginin ihtiyacı da hep dile getirilirdi. Biz de fikir üretiyorduk ama hep ortada kalıyordu. Sonra ciddi anlamda sarıldık bu işe ve oldu.” diyorlar.

Şaşmaz da, Erdem de başı örtülü kadınları o kadar çok dinlemişler ki ne gibi sorunları olduğunu çok iyi biliyorlar. Örneğin; “Abiye kıyafet ve gelinlik üzerine baş bağlama şekli en büyük sıkıntılardan biri.” diyor Erdem. “Tesettürlü kadınların nasıl giyinmek istediklerini tam olarak anlayabileceğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna iseşu cevabı veriyor: “Elbette. Estetik her yerde estetik. Güzel her yerde güzel. Bu tesettürlü olsun olmasın değişmiyor. Yalnızca bazı kurallara riayet ediyorsunuz, o kadar. Galliano’nun bir elbisesini gördüm mesela. Üstü bol, hafif vatkalı, ayak bileklerine kadar uzun… Başı açık bir kadın da, başı örtülü bir kadın da giyse sade ve şık olabilir. Bu tamamen giyim zevkinin incelmesiyle ilgili bir şey.”

Dünya Markaları da Tesettüre Kayıtsız Kalamıyor

Tesettür dergisi diye nitelendirmiyorlar mecmualarını. Kadın ve moda dergisi diyorlar. Şaşmaz, “Biz Türkiye’de yaşayan kaç çeşit kadın varsa hepsine hitap etmek istiyoruz. Kimseye karşı önyargımız yok. Bir kadının eşine ve çocuğuna göstermekten rahatsızlık duymayacağı bir dergi hazırladık. Örneğin selülit konusunu işleyeceğiz ama bacak görseli kullanmayacağız. Kısacası içerik aynı ama sunuş tarzı çok farklı.” diyor. Zaten sektörden daha çok çevrelerindeki kadınlardan yola çıkarak hazırlamışlar Hesna’yı. Aynur Erdem’e göre dünya markaları bile Türkiye ve Ortadoğu’ya ihraç ettikleri ürünlere dikkat ediyor. Örneğin Hermes, eşarp tasarlıyor ama hayvan figürlü olanları Türkiye’ye göndermiyor. Bu anlamda Türkiye’deki tekstil firmalarının da tesettürlü kesime kayıtsız kalamayacaklarını düşünüyorlar. Hesna ile hedefledikleri ise sektörün kadına bakış açısını değiştirmek.

Kaynak: Zaman