İslam dinin direği olarak ifade edilen beş vakit namazları eda etmek Müslümanların üzerine farzdır ve İslam’ın beş şartından da biridir. Peki, vakti geçen ya da geçmişte kılamadığımız namazları nasıl kaza etmeliyiz? Kaza namazlarla ilgili tüm ayrıntıları sizler için araştırdık…

Namazları vaktinde kılmak farz olduğu gibi vaktinde kılınmayan namazların kazası da farzdır. Vacip olan namazların kazası ise yine vaciptir. Bir namaz ya bilerek ve kasten kılınmayıp kazaya bırakılır ya da bir özürden dolayı kazaya bırakılır. Bir farz namaz kast olarak kılmayıp kazaya bırakmak çok büyük bir günahtır. Bu duruma düşmemek gereklidir. Bu hata eğer daha önceden yapılmışsa bir an önce kaza etmelisiniz ki bu borçtan biran evvel kurtulabilesiniz. Unutmamak gerekir ki ölümün bizleri ne zaman yakalayacağı hiç belli değildir ve böyle ağır bir borçla ahirete göç etmemiz oldukça vahim bir durum olur.

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:

“Uyku veya unutkanlık sebebiyle namazını vaktinde kılamayan, hatırladığı zaman hemen kılsın.”

Vaktinde kılınmayan namazlar, ömür boyu ve günün her zamanında kılınabilir; ancak güneş doğarken, tepe noktasında iken veya batarken kılınmaz. Geçmiş cuma ve bayram namazları ile sünnet namazlar daha sonra kılınamaz. Sabah namazının sünneti, aynı gün öğlene kadar kılındığında farzı ile birlikte kaza olarak kılınabilir. Geçmiş namazların vakitleri bilinmiyorsa niyet ederken “En son veya en önce kazaya kalan akşam veya sabah namazının farzını kılmaya niyet ettim” denir. Kadınların aybaşı hali (regl) dönemlerinde namaz kılamazlar ve bu namazların kazası da gerekmez. Ancak aybaşı hali (regl) dönemine denk gelen farz oruçları daha sonra tekrar tutmak icap eder.

Kaza namazları, ne şekilde kazaya kalmış ise aynı şekilde kılınacaktır. Sabah 2, öğle 4, ikindi 4, akşam 3, yatsı 4 ve vitir 3 rekât olarak kaza edilir.

Kaynaklar: Diyanet İşleri Başkanlığı, Sorularla İslamiyet.