Kelime anlamı “yaşlılığa karşı” olan anti-aging uygulamaları son yıllarda oldukça gündemde. Doğal yaşlanma sürecinde cilt dokusunu yenileyerek daha genç görünmek, zamana meydana okumak temel amacı olan anti-aging uygulamaları pek çok kişi tarafından sıkı bir şekilde takip ediliyor.
Pek çok kozmetik ürün, ilaç kullanımının yanı sıra daha sağlıklı ve genç görünmenizi sağlayacak en doğal yöntem anti-aging beslenmeden geçiyor elbette. Anti-aging besinler yaşlanmayı geciktirici etkileriyle daha genç görünmenize ve yaşlılık etkilerinin gecikmesine yardımcı oluyor.
Peki, nedir bu besinler?
Avokado: Anti-aging vitamini olarak adlandırılan E vitamininden zengin olması nedeniyle avokado cildin güzelleşmesinde ve yaşlılık etkilerinin gecikmesine yardımcı olarak anti-aging etkiler göstermektedir.
Elma: İçerdiği antioksidanlar sayesinde serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlayarak yaşlanmayı geciktirici rol oynamaktadır.
Zencefil: Günde 1-2 gram zencefil tüketiminin hücre yenilenmesine yardımcı olduğu bilinmektedir.
Turunçgiller: Portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller içerdikleri C vitamini sayesinde kollojen yapımına yardımcı olurlar. Kollajen cilt esnekliğine yardımcı olmakta, sarkma ve kırışıklıkların önüne geçmektedir. Güçlü antioksidan kaynağı olmaları nedeniyle aynı zamanda yaşlanmayı geciktirmektedirler.
Domates: Likopen içeriği ile güçlü bir antioksidan kaynağı olan domates hücre yenilenmesine yardımcı rol oynamaktadır.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler: C vitamini ve karotenoidlerden zengindirler. Yaşlanmayı geciktirmek için sofranızdan eksik etmemeniz gereken besinlerdir.
Kükürtlü bileşikler: Günde ½ su bardağı kadar brokoli, karnabahar gibi tüketilecek kükürtlü bileşikler güçlü antioksidan olan C vitamini ve beta karoten içermeleri, aynı zamanda posadan zengin olmaları nedeniyle yaşlanmayı geciktirici rol oynamaktadır.
Sarımsak: Antioksidan, antihipertansif, antikanser, hipolipidemik, antiviral, antiseptik ve antibakteriyel özellikleriyle sağlıklı bir kalp ve dolaşım için önemlidir.
Soya: İsoflavonlardan zengindir. Yaşa bağlı hormon dengesizliğinin önlenmesinde önemli olduğu için haftada 1-2 gün tüketilmesi önerilmektedir.
Yağlı tohumlar: E vitamini, selenyum, çinko ve esansiyel yağ asitlerinden zengindirler. Selenyum, bağışıklığı arttırmakta ve sağlıklı bir cilt için alınması elzem olmaktadır.
Anti-Aging Beslenme Önerileri;
- Posadan zengin beslenin. Tam buğday taneleri, bunlardan yapılmış tahıl ürünleri, sebze ve meyveler, baklagiller posa açısından zengindir. Günlük ortalama 25- 30 gram posa alınması önerilmektedir. Bunun için günde 3- 4 porsiyon meyve, 3- 4 porsiyon çiğ + pişmiş sebze, 1 porsiyon kuru baklagil yemeği ve 5- 6 dilim tam buğday ekmeği tüketilmelidir.
- Fazla miktarda karbonhidrat, şeker, kafein (çay, kahve, çikolata, kola), sigara, alkol, beyaz un, işlenmiş besinler, yapay renklendiriciler, katkı maddeleri, Monosodyum Glutamat (MSG), yağda kızarmış besinler, cipslerden uzak durun.
- Tuzlanmış ve tütsülenmiş besinleri tüketmeyin.
- Kırmızı et tüketimini haftada 1-2 kezle sınırlandırarak beyaz et; tavuk ve özellikle balık, hindi tüketimine daha fazla yer verin.
- Kalsiyumun en iyi kaynağı olan süt ve süt ürünlerinde tam yağlı ürünler yerine yarım yağlı ya da yağsız ürünleri tercih edin.
- Kızartma-kavurmalar yerine haşlama, fırın, buğulama gibi sağlıklı yöntemleri tercih edin.
- Tüm vücut hücreleri için elzem olan suyu gündelik yaşamınızın bir parçası haline getirin.
- Sporu, en azından günlük rutin yürüyüşlerle destekleyerek hayatınızın bir parçası haline getirin ve fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmeye çalışın.
Yorumlar