Birisinin senin vesilenle yüzü güldü mü? Hayata kattığın herhangi bir paylaşımdan fayda sağladı mı? Yani yaptığın işlerin bütüne hayrı oldu mu? Eğer cevap ‘evet’ ise; işte gerçek başarı budur. İnsan yaşamı adına attığı her adımı, önce kendisi için atar. Bütüne katkıda bulunmaktan vazgeçtiğin an, aslında kendinden de vazgeçtiğin andır. Kendinden vazgeçen insan ise yavaş yavaş ölmeye mahkumdur. Yüreğinde vermenin hazzı olmayan birinin maalesef çok ağır bir kalp hastalığına sahiptir.
Yaşanmaya Değen Hayat Başkaların Hayatına Katkıda Bulunulan Hayattır
Aynı zamanda değerli olmak, hepimizin en vazgeçilmez arzusudur. Özellikle de kendimiz tarafından değerli olduğumuzu hissetmek tüm değer yargılarımızı dengeler. Kişinin kendini değerli hissetmesi bir şeyleri başarma duygusundan gelir. Hayatta ise gerçek başarı ise başkaları için yaptıkların ölçüsündedir.
Başkaları için yaptıklarını bir beklenti ile yapan kişiden bahsetmiyorum. Olgun kişi kendi mutluluğunun başkalarının mutluluğunu da içinde barındırdığını bilen kişidir. Her zaman için yaşanmaya değen hayat, başkalarının hayatlarına katkısı olan hayattır.
Hayata Cömert Olmak Çok mu Zor?
Hayatın koşuşturması içinde, başkaları için bir şeyler yapmanın, hayata cömert olmanın tanımı bile gözümüzde büyüyor. Oysaki o kadar da zor değil; Bir dokunuşun, bir gülümsemenin, sevecen bir sözün, dinleyen kulağın, içten gelen bir iltifatın, ufacık bir ilginin bile bir hayatı değiştirebileceğini çoğu kez unutuyoruz ya da önemsemiyoruz. Kendimiz için yaptığımız her şey bizimle ölüyor ama başkaları ve dünya için yaptığımız şey biz öldükten sonra da yaşamaya devam ediyor.
İnsanın hayatındaki her an için yaptığın en iyi yatırım başkalarına verebilme gücüne sahip olduğunun farkında olmasıdır. Çünkü bu yatırım insana o hep aranılan huzur olarak geri dönecektir. Allah bize iki el vermiş değil mi? Biri kendimize diğeri başkalarına verebilmek için…
Söylediğim gibi, biz başkalarına yardım ederken özünde kendimize yardım ediyoruz aslında, bu bir döngüdür sen hayata ne verirsen, daire tamamlanır ve sana fazlası ile geri döner.
Efendimiz’in (sav) söylediği gibi; “Küçük bir gülümseme dahi sadakadır“. Belki de gülümsemeniz bile karşınızda ki kişinin o anda tamda ihtiyacı olan şeydir. Hiç kimsenin kimseye yardım etmediği bir dünya varlığını ne kadar sürdürebilir mi? Böyle bir hayat olabilir mi? Olsa bile buna hayat denir mi?
En Büyük Cömertlik Zaman Vermektir
Kişiye en büyük suçluluk duygusu senden yardım isteyen bir kişiye yardım edebilme gücün ve zamanın olduğu halde etmemekten kaynaklanır.
Tabi yardım talep eden derken yardım istemeyi bir sömürü yolu olarak alışkanlık haline getirmiş, hayatın kendilerine borçlu olduğunu düşünen, balık tutmayı öğrenmek yerine hazır balık isteyenleri, kendi yaşamsal sorumluluklarını başkalarının omzuna yıkmak isteyenleri kast etmiyorum. Bu tür insanlar başkalarının kendilerine, kendilerinin kendilerine harcadıkları zamandan daha fazla zaman ayırmasını, sorunlarına çözümler bulmasını talep eder… Ve elbette talepleri bitmez.
Vermek, her isteyene, ağlayıp sızlayana, şikayet edene değil, kendileri için gerçekten bir şeyler yapmak isteyenlere yaptığın başta zaman yatırımıdır. Allah her gün için zaman hesabınıza sayılı dakikalar verir. Bunu özenle kullanmak ise, kişinin büyük sorumluluğudur. Çünkü gün bitiminde bankadaki hesap kapatılıyor.
Bu nedenle zamanın nasıl kullanıldığından sorumluyuz. Sorumsuzca kullanılan zaman başkaları tarafından yağma edilir. Bu nedenle çiçeğin yetişeceği toprağa tohum ekmek önemli, çorak araziye tohum ekilmez.
İnsanın gözlerini kapayım, bir film gibi hayatını gözden geçirdiğinde, hatırladığı en canlı sahneler, başkalarına yürekten verdiği anlardır. Belki kendimize yürekten verilenlerin hepsini hatırlamasan bile başkalarını mutlu ettiğimiz anlar hiç unutulmayan anlardır.
Başkalarına Yaptığın Yardım Dünyadaki Kira Borcundur
Bizler bu dünyada kiracılarız. Başkalarına yaptığımız yardım ise; bu dünyadaki ev kiramızı ödemenin yoludur. Yapılan yardım kişinin elinde olanlar için Rabbine sunduğu şükürdür. Tabi aynı zamanda ev kirası olarak verdiğimiz her şey bu dünyayı başkaları için daha güzel hale getirebilir.
Hayatta küçük bir şey yoktur. Çünkü küçük şeyler hayatı öyle büyük değiştirir ki, bir bakmışsın kocaman oluvermişler. Sıkıntıda olan bir kişiye söylenecek destekleyici bir söz bile hayat değiştirebilir. Başkalarının başarmasına katkıda bulunduğumuz her şey bize de başarı olarak geri döner.
‘Hayatın en acil sorusu: Başkaları için ne yapıyorsun?’
Martin Luther King
Hayatın sana verdiğinden daha fazlasını sen hayata verdiğinde gerçek anlamda başarılı olursun. Daha çok şeye sahip olmanın yolu daha çok vermekten geçiyor. Yürekten vermeyi bilen için ihtiyacı olduğu anda ona uzanan el bulması doğaldır.
Zaman Şükür Ve Vermek Zamanı
Son olarak da çok önemli zaman dilimlerinin içinde olduğumuz şu günlerde; sahip olduklarımızın değerini bilelim. Bol bol şükredelim. Elimizdekileri kalıcı güvencelerimiz olarak görmeyelim. Bizden daha zor durumda olanlar ile Allah’ın bize sunduklarını paylaşalım. Yarının ne getireceğini kimse bilmiyor.
Belki çok büyük şeyler yapmayabiliriz ama küçük şeyleri sevgiyle yapabiliriz. Hayatın en büyük sırlarından biri başkalarına yaptığımız her yardımın kendimize yapmış olduğumuz bir yardım olduğudur. Ne ekersen onu biçersin sözü işte bu sırrın bilge sözüdür.
Online Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.
Yorumlar