Zeynep Babacan, “AK Parti kurulurken ‘birkaç gün ilgilenirim’ diye gitmişti” dediği eşinin çalışma temposundan şikayet ederken, ekonominin düzelme sinyalleri geldikçe duyduğu gururu da gizlemiyor.
“Akşamları dışarı çıkar, sinemaya gider, şehir dışına kaçamak yapardık. Şimdi birbirimizi göremiyoruz. Oğlum, ‘babamla orada oynuyorduk’ diye eski evin salonunu özlüyor. Ama iyi haberlerle mutlu oluyoruz.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın eşi Zeynep Babacan, “birkaç gün ilgilenirim” diye AK Parti’ye katılma tekliflerini kabul eden eşinin çalışma temposundan şikayet ederken, Türk ekonomisinin düzelme sinyalleri vermesinden dolayı duyduğu gururu da gizlemiyor.
Eşinin bakan olmasından sonra hayatlarındaki değişiklikleri Yeni Şafak’a anlatan Zeynep Babacan, AK Parti’den önce siyasetle ilgilenmediklerini, hatta “siyaseti pek sevimli bulmadığını” belirtirken, “Parti kurulurken, ısrarlar üzerine eşim haftada birkaç gün ilgilenirim diye girdi partiye. Sonra her gününü ayırır hale geldi…” diye özetliyor geldikleri noktayı.
Ve devam ediyor:
Sinemaya gidemiyoruz
Neler değişti bu tempoyla birlikte hayatınızda?
Biz kendi kendimize yaşayan, gezen bir aileydik. Şimdi ev hayatı, aile hayatı diye bir şey kalmadı. Eskisiyle tamamen zıt bir hayat yaşıyorum. Eşim akşam belli bir saatte düzenli eve gelen bir insandı. Akşamları dışarı çıkardık, sinemaya giderdik. Şehir dışına kısa kaçamak ziyaretler yapardık çok sık. Şimdi hiç birbirimizi göremiyoruz.
Bu arada siz zor bir dönem geçirdiniz, çocuğunuz oldu..
Evet, insan hamilelik döneminde eşinden daha çok destek bekliyor ama bu olmadı. Ailem var çok fazla yalnızlık çekmedim. Çok önemli bir görevde olduğunun bilincinde olduğum için ben yine de o kadar şikayet etmiyorum. Ama tabiî çok özlüyoruz çocuklarla beraber. Gün içinde pekçok şey oluyor, ben ona anlatmak istiyorum. O geliyor sabahın 3’ünde, kafasında bir türlü dertle. Ben yine de bekliyorum, sabaha kadar da olsa. Uyusam bile onun geldiği saatte uyanık oluyorum.
Oğlunuz nasıl karşıladı bu durumu?
Kerem 7 yaşında ve bundan çok etkilendi. Bana eski evi özlediğini söyledi. ‘Neyini özlüyorsun’ dedim, ‘salonunu’ dedi. ‘Oğlum aynı salon, aynı eşyalar’ dediğimde, ‘eski salonda babamla konuşurduk’ dedi. Hafta içi birbirlerini hiç görmüyorlar. Kerem, hafta sonu babasını görebileceği birkaç saate bütün planlarını sıkıştırmaya çalışıyor.
Dikkat etmezse kilo alacak
Sağlığından endişe ediyor musunuz?
Tabiî. Yeme düzeni bozuldu, ne zaman ne yediği belli olmuyor. Genellikle Hazine’de yiyor. Orada da Bakan diye bol porsiyon gönderiyorlar, o da tabakta yemeğini bırakmaz. Sürekli masa başında, yürümüyor, spor yapamıyor. Hep dışardan yedikleri için sulu ev yemeklerini özlüyor.
Ekonomi kanallarını izliyorum
Daha önce ekonomiyle ne kadar ilgiliydiniz?
Üniversitedeki ekonomi dersimizin dışında ekonomiyle hiçbir ilgim yoktu. Ama şimdi sabah uyanıyorum, hemen televizyonu açıyorum, ekonomi kanallarını. Borsa ne olmuş, dolar ne olmuş, moraller iyi mi, faizler düşmüş mü? Faiz dışı fazla, makro ekonomik dengeler, hedefler.. Ekonomiyle ilgili epey bir şeyler öğrendim.
Ona yardımcı olduğunuz konular oluyor mu?
Algılamalar nasıl, insanlarla konuşuyorum. Yaptığımız işlerle ilgili neler düşünüyorlar, bunları öğrenmeye çalışıyorum.
Olumsuz eleştiriler de duyuyor musunuz?
Olumsuz şeyler de oluyor. Hayat pahalılığı dolayısıyla. İnsanların en büyük derdi geçim sıkıntısı. Ama hep bir umutla bahsediyorlar, size güveniyoruz diyorlar.
Evin ekonomisiyle de siz ilgileniyorsunuz….
Evin bütün sorumluluğu bana ait artık. Eskiden hiç öyle değildi. Bu eve yeni taşındık. Evi kendim aradım, dekoruyla kendim ilgilendim ve bunları yaparken 8 aylık hamileydim. Bazı şeyleri danışmak istiyordum, o ise ‘bana hiç sorma’ diyordu. Eski evimizdeyken Çin’e gitti dönünce yeni eve geldi. Eşim işinde bir acemeilik çekmedi ama benim alışmam zor oldu.
Zeynep Babacan, liseyi TED Ankara Koleji’nde, üniversiteyi ise ilk tercihi olan Hacettepe Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde okumuş. 8 yıllık evli olan Babacan, eşiyle üniversite 2. sınıfta tanışmış, üçüncü sınıfın sonunda evlenmiş; okulu biter bitmez ilk çocuğu Kerem doğmuş. Zeynep Babacan, mesleki çalışmalarını da şimdiye kadar evinde sürdürmüş. Pakistanlı yazar Muhammed Hamidullah’ın bir kitabını “Hz. Muhammed’in Hayatı” ismiyle İngilizce’den Türkçe’ye çeviren Babacan, “Şimdi yeniden araştırma yapıyorum; üzerinde çalışmayı düşündüğüm birkaç kitap var” dedi.
Başörtünüzden dolayı resmi programlara katılıp katılmadığınız medya tarafından dikkatle takip ediliyor. Çok tartışılan 23 Nisan resepsiyonuna gitmeyi düşünmüş müydünüz?
Yok düşünmedim. Baktım ki üzerinde çok fazla spekülasyon oldu, gerek görmedim. Bu konular bizi üzüyor. Sadece başörtülü olduğumuz için bu haksızlığa uğruyoruz. Biz gerginlik çıkarmak için yapmıyoruz bunu. Herhangi bir insan nasıl eşiyle gidiyorsa, biz de eşimizle gitmek istiyoruz. Fakat gitmek de o kadar önemli değil. İnsanlar daha rahat olacaklarsa, -ben kendi adıma söylüyorum- gerginlik çıkarmak istemem. Ama zaten tahmin etmediğim şekilde de çıkabiliyor. Mesela İran’dan gelen gelen heyeti karşılama sırasında bunu yaşadık. Hele bir başlık vardı, Milliyet Gazetesi’nde, “Fotoğraftaki Türk’ü bulun” diye. Ben çok alındım, çok üzüldüm. Ben niye yakıştırılmadım Türk olmaya. Bu Dışişleri’nin ayarladığı bir protokol. Bizden önce başka bir yabancı konuk geldiğinde Kürşat Tüzmen ve eşi karşıladı. Misafirler eşleriyle geldiği için benim de karşılamam gerekiyordu. Türbanlı bakan eşleri, başı açık bakan eşleri diye yazıyorlar. Bu ayrımcılığın artık yapılmamasını istiyorum.
Bundan sonra benzer durumlarda nasıl hareket edeceksiniz?
Çok bariz bir şekilde sorun olacağını düşündüğüm yerlere gitmem ama böyle bir karşılama olursa yine giderim. Ben bunda bir şey görmüyorum. Herkesin bir adım atması gerekiyor. Önyargılardan uzak durmak lazım. İnatlaşmadan, germeden daha anlayışlı davranabiliriz. Başlarını örtenler sosyal hayatın içinde kendilerini görmek istiyorlar. Bunlar Türkiye’nin birer vatandaşı, vergilerini veriyorlar, görevlerini yerine getiriyorlar. Bu insanlar yokmuş gibi davranılamaz.
çok hanımefendi bir bayan çk kibar ve zarif bir duruşu var.
çok güzel bir ikili olmuşlar Allah daim etsin bütün üst tabaka da devletimizi yönetenlerinde eşleride çok kibar zarif bir okadarda birbirlerine yakışıyorlar varsın birilerinin karnı ağrısın..:))ne diyelim
gerçekten çok kibar ve bilgili bir hanım ne mutlu bize böyle kızlarımız var.
içinin güzelliği yüzüne vurmuş.
Ali Babacan benim gönlümdeki başbakandır. Muhteşem başarılı biri. Ekonomiye katkıları çok çok büyük.
Hakkı ödenemez bence.
Umarim yakin zamanda basbakan ve ardindan cumhurbaskani esi olur zeynep hanim, ali babacan da esi de ulkemizi temsile cok yakisacak,. Moderd, bilgili, zarif, hanimefendi, beyfendi, caliskan, vicdanli…. sizi bekliyoruz